İş dünyasında bu süreci iyi yönetenler veya yönetemeyenler var. Bu süreç esnasında panik olmadan süreci yönetebilmek çok önemlidir. Pandemi süreci muhakkak bir gün bitecektir. Geriye ne kalacak peki bu süreçten sonra; çalışanlarına karşı insancıl davranan şirketler bu süreçten sonra ön plana çıkacaktır.
Bu süreçte %100 bir değişim olacaktır. Şirketler bu süreç esnasında yeni şeyler keşfettiler. Birincisi daha az insanla aynı işi yapabileceklerini keşfettiler. İkincisi de şirket merkezlerinin daha az önemli olduğunu keşfettiler. Üçüncüsü de bu sürecin aslında fırsat olabileceğini birkaç şirkette olsa keşfettiler. Nasıl bir fırsat diye soracak olursak yeteneklerinizi upgrade etmek yani bir üst seviyeye çıkarmak için bir fırsat olarak gördüler. Bu şirketler kovid-19 sonrasına 2-0 galip olarak başlamış olacaklar.
Bu sürecin kötü tarafı ise; önemli bir kan kaybı olacak, özellikle dünya ekonomisinde. Bir takım şirketler ya küçülecekler, ya başkaları ile birleşecekler ya da yaptıkları işi başka şekilde yapmaya başlayacaklar. Ortada bir problem var önce bunu kabul etmek lazım, her şey toz pembe olacak, karlar artacak diye bir şey yok. Bu problemi en az hasarla atlatmak en doğru metedolojidir. Bunun için çalışmamız lazım, bir hasar olacak ve bizim oluşacak olan bu hasarla ilgili bir önlem almamız gerekiyor.
Bu süreçte öncelikli olarak yapılması gereken; birincisi şirketinizde çalışanlarınızın sağlıklarını koruyun, ikincisi şirketinizin devamlılığını sağlamanız çok önemli ve üçüncüsü ve en önemlisi de müşterilerinizin ve tedarikçilerinizin de sağlıklı olması gerekiyor.
Bu süreçte yaptığınız projelerden vazgeçmeyeceksiniz. Çalışanlarınıza eğitim verecekseniz bu süreçte onu askıya almayacaksınız. Yaptığınız işlere devam edeceksiniz. İkincisi de yeni dünyaya adapte olmanız lazım, çünkü artık eskisi gibi yaşayamayacağız. Öğrenme kapasitesi yüksek yönetici ve liderlerle çalışmamız gerekecektir.
Kovid-19 süreci Türkiye’ye bir avantaj da sağlayabilecektir. Örneğin otomotiv sektöründe yedek parçalarda dahil üretimin büyük bir kısmının yapıldığı bir endüstriye sahip olan bir ülkedir. Dünyanın en büyük ekonomik motoru Avrupa’dır. Türkiye de bu motorun en önemli dişlisi konumunda. Bu dişliyi Avrupa ile daha iyi entegre olarak çok daha önemli bir yere çekme imkanımız var.
Dünyadaki bütün zenginlikler komşularla yapılan ticaretle olur. Bu yüzden Avrupa da komşuları ile ticaret yapmak istiyor. Fakat arada dişlisi yok. Türkiye’de bu süreçten sonra o dişli olabilir. Avrupa’nın Afrika’ya açılışı, Asya’ya açılışı, Türkiye ile entegre bir şekilde çok güzel bir şekilde yapılabilir.
Dünyada Amerikan dizilerinden sonra en çok izlenen dizler Türk dizileridir. Türkler Afrika’da sempatik, Asya’dada sempatik. Türk şirketlerinin de böyle bir özelliğini Avrupa kullanmak isteyecektir. Diğer önemli bir konuda üretim yapılan ülkenin nüfusu da önemli bir etken. Bir otomobil üreticisi düşünün Türkiye’de 80 milyon insan var, Sırbıstan’da 4 milyon insan var. Hangi ülkede üretim yapsa iç piyasaya satma şansı olacaktır. Tabiki Türkiye. Türkiye’nin yabancı sermaye açısından cazip bir tarafı var, çünkü bir iç pazarı var. İç Pazar kendi dinamiği ile çok önemli bir rol oynuyor.
Bu süreçte dünyadaki globalizasyon çok önemli bir yara aldı. Örneğin debrajı en ucuz Brezilya’da üretiyorduk, debrajı oradan almamız gerekiyordu. Fakat bu süreçten sonra debrajı her ülkede üretmemiz lazım. Türkiye son 40 yılda bir sürü endüstride tecrübe sahibi oldu. Bazı konularda kendi kendine yetebilen endüstriyel üretimi olan bir ülke. Doğru politikalarla bu süreçten Avantajlı bile çıkabiliriz. Avrupa bir numaralı kozumuz, ikinci kozumuzda endüstri.
Şirketinize en yeteneklileri çekebilmenin yolu en karlı şirket olmak değil birazcık ta dünyaya faydalı işler yapan bir şirket olabilmektir. İnsanlar sabah kalkıp işe giderken mutlu olacak, çünkü ben bugün dünyaya faydalı bir şey yapacağım. Bu duygu kovid-19 sonrası 2 misli ön plana çıkacak.
İyi firmanın tanımı çalışanlarına değer veren, dünyaya değer verendir. Hayatta sevinçler ve üzüntüler unutulur. Başarılar ve başarısızlıklar hep kalır. Bu pandemi süreci bitecek, bittikten sonra bu proseste kimlere güvendim, kimlere güvenemedimi insanlar sorgulayacaklar. Bu süreçte tedarikçilerine ve müşterilerine yardımcı olmaya çalışanlar süreç bitince onların akıllarında kalacaktır.
En iyi satış iyi bir hafıza ve güvendir.
Bu süreçte insanlarla sürekli temas halinde olmamız gerekiyor.
Bundan 5 yıl önce bir kişinin ismini Google grip baktığınızda hiç bir şey çıkmasaydı o kişi iyi biri olabilirdi. Bugün Google adını girdiğinizde bulamadığınızda önemli bir problem var. Dünyada da bu tür evülasyonlar çok hızlı değişiyor. Sosyal ilişkileri güçlü olan insanlar hayatlarının bir noktasında bunun faydasını göreceklerdir.